Ekşi Elmalar

Elma ağacının tepesinde bir-iki elma kalmış. Kendileri düşmedikten sonra onları alabilmek çok zordur. Ağaç zaten narindir; yukarı doğru dalları iyice incelip zayıflar, esner. Hiçbir şekilde tırmanmaya gelmez. “Üç ayak” diye tabir ettiğimiz tırmanma yardımcısı gereç de ortalıkta yoksa tepedeki o… Devamını oku…

Ramazan Dörtlüsü: Saat Kulesi Vurup Duruyordur Hâlâ

Oruç ve Kur’an ayı Ramazan kendini her yaş ve mevsime ait farklı imaj ve hatıralarla hayatımızın sonraki yıllarına taşıyor, içimizde derinlemesine yer ediniyor. Ramazan benim için köyümüz Hoşulu/Çengelli-Çamiçi yaylası (Niksar), İstanbul, Tokat ve Muş arasında dolaşıp duran bir mucizedir. Hoşulu… Devamını oku…

Kont Drakula ve Ulu Camiyi Geride Bırakarak

Kızımla Ulu camide teravih namazına gitmiştik. O zaman kaç yaşında olduğunu hatırlamıyorum doğrusu. O namazın benim için de Ulu camide ilk namaz olduğunu tahmin ediyorum. Belki Tokat’a gelen misafirleri gezdirirken bir vakit namazı kılmışımdır, tam bilemiyorum. Sulu Sokak’ta bizim vakit… Devamını oku…

Uzak Çakal Sesleri

Bizeri’de kış, köyün kuzeyindeki lojmanlarda çok daha sert geçerdi. Önü, etrafı açık lojmanlar köyün daha güney bölgelerindeki mahalle ve evlerden çok daha fazlaca kış mevsiminin zorlu koşullarına açıktı. Sert rüzgârlardan kaçınacak bir kuytuluktan bahsedilemezdi bu durumda. Lojmanların önüne park edilen… Devamını oku…

Pandora-Haliç Hattı

Pandora kitabevinin İstiklâl şubesi kapanınca rutinim bozuldu. Yıllardır haftada, hadi bilemediniz on günde bir muhakkak uğrayarak yeni yayınları takip edip kimilerini satın aldığım İstiklâl’deki Pandora kapatılınca evet, rutinimden önce moralim bozulmuştu. Nişantaşı’ndaki merkeze gitmem gerekecekti artık. Gideyim dedim ben de,… Devamını oku…

Hiçbir Yer

39Y, Edirnekapı durağına kavis çizerek geliyor. Bu gelişi bir de şöyle söylemeli belki: 39Y, Edirnekapı durağından, çizdiği kavisle görünüyor. İki kullanımda da kavis vurgusu var, problem yok. Peki, başka otobüsler kavis çizmiyor mu? Bilmiyorum. Belki çiziyorlardır ama onların çizdiği kavisi… Devamını oku…

Sisler Bulvarında Elde Var Hüzün

O vakitler Muş, biraz karanlığına, kendi içine çekilmiş akşamların şehriydi. Gösterişli, çirkin ışıklar yayan lambalar caddeleri istila etmemişti. Kürt sorununun derin izleri tazeydi, valilik binasının rengi ürkütücü, kış akşamları soğuktu. Dişe dokunur bir kitapçı da maalesef yoktu. İki kırtasiye-kitapçı vardı… Devamını oku…

Mehmet Akif’in Kurguya Kurban Giden Ufku

Edebiyat Ortamı dergisinin 80. sayısının girişinde Mehmet Akif’le ilgili kısa bir değerlendirme var. Derginin yeni sayısının sunuş yazısında şöyle değiniliyor Akif’e: “Şeyh Galib, Yahya Kemal, Necip Fâzıl, Sezâi Karakoç geleneğin büyük halkaları idiler. Gelenek zincirinin bir diğer halkası ise Mehmed… Devamını oku…