Ve evet – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Sonsuz nur, sonsuz ışık, sonsuz huzur ile uyuyordu. Gecenin ona ne getirdiğinden, penceresinin dışındaki dünyada neler olduğundan, hangi el yazmasının bir kez daha gecenin saklayabilirliği kullanılarak toprağın derinliklerine gömüldüğünden, rüyalarının en derinine daldığını gösteren yüzüne penceresinden değen kesik gece… Devamını oku…

Çok mu bildim gezemeden – Buse Tunçbilek

Hayat işte! Bir gün seninle bir yolculuk yapalım. Uzaklarda yalnız kalmış, canı sıkılan ağaca takılsın gözlerimiz. Beyaz düzlüğünü kurumuş Tuz Gölü olduğunu hatırlat bana. Tadından yenmeyen bir sohbete buyur etsin yüreğimiz. İç içe olalım yollarla. İnsan kendini ve hayatı tanıma… Devamını oku…

Tablo – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Atların şimşekli bir akşamüstünde koşuşturduğu o tablo Çocukluğum, canlandırmalarım, hayallerim, canlanmalarım. Temiz bir sayfa, yıpranmamışlık, başlangıç: Yanlış şarkı anlamıyorsunuz beni Böyle olmamalı bu şiirin başlangıcı Geceden başlamalıyım sabahlara kadar Yıldızları saymalıyım usanmadan Başka işim yokmuş gibi Bu şiiri yazmak… Devamını oku…

Güneş batıyor, zindanda Yûsuf var!

Zamanın akıp gidişine andolsun ki insan elbette ziyandadır. Bu ziyanı elbette kendisi bütün zihniyle, bütün kalbiyle bilmekte ve hissetmektedir. Onun ziyanı bu yüzden, yani bu bilmekliğinden her gün katlanmaktadır. Bilmeseydi eğer, bilemeseydi belki Rabbi onu bağışlayabilirdi. Muhakkak ki o affedenlerin… Devamını oku…

Seyretmeye Devam Ederken – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  “Bana her şey yaşamı hatırlatıyor.” Hiç kimse yorgun yürüyüşlerime aldırmıyor, herkes neticede kendisine göre oldukça yorgun. Hangi bağlamda, muamma.. Sadece karşıdan gelen bir abi; sağa bir, sola bir sarhoş yürüyüşümden rahatsız, yönünü değiştiriyor. Belki de sövüyor, duymuyorum ama alışkınım…. Devamını oku…

Çocukça Bir Pembe Heves – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Saat ikindi sonrası; kışa göre akşam, başka memleketlere göre gece, yüreğime göre hüzün. Ve bembeyaz bir sayfaya, mürekkebin ağırlığıyla yılın ilk gecikmiş yazısı. Yazacağım kelimeler de söylediğim sözler kadar kararsız olacak biliyorum ama yine de ufak bir yolculuğa çıkalım… Devamını oku…

Tekerleğe Buğday Tanesi Ateşlemek – Banu Gün

  Af diliyorum. Kara parçalarına verdikleri insan sayısı umurumda değil. Her düşüncemizi tahakküm altında tutmaya çalışan yaptırımlar zincirinde olmaktan rahatsızız. Ses çıkarmak isteyenler ayaklar altına alınan bir fanusun içinde.  Karunlar ve Kabillerin piyasa hırsları, ortada ne Nuh’un gemisini ne Musa’nın… Devamını oku…

Senin Adın Çocuk – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Saatler ayarlanmadan ölüme, hafiften esen rüzgar getiriyor adını. Sancılı geçen nice gecelerde kimsenin görmediği o kayan yıldız gibisin. Bekliyorsun, bu aydınlık gecenin sabahına doğru dudaklarımızın aynı şarkıları söylemesini. Oysa akıllarımız şarkıların rengini yakalayamayacak kadar paslı ve kara. Onun intihar… Devamını oku…