Gururla Bakıyorsunuz Dünyaya – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

Gururla bakıyorsunuz dünyaya: hiçbir şey olmamış, yaşanmamış, kaybolmamış gibi… Ama bir şey demeden sussun yine de olmayan, yaşamayan, kaybolmayan! Kim bilir şu an hepimizin yaşamasıdır aslında garip ve dehşet verici olan? Doğru ama, bunları söylemenin hiçbir zaman yeri ve zamanı… Devamını oku…

Bir Erken Dönem İdeolojik Devlet Deneyimi – Murat Muratoğlu

  Medine ve Hicret itikadî bir önem kadar taşıdığı siyasi anlamla da Müslümanlar için bir örnek ve mühim izlekler barındırmakta. Dr. Fethi Osman’ın bir kitapçığı “Düşünce Devleti: Bir Erken Dönem İdeolojik Devlet Deneyimi” (Fecr Yayınevi, 1. Baskı: 1992, Türkçesi: Salih… Devamını oku…

‘BİR’BİRİMİZ… – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Ve kardeştik: çok sabahtı… Göz gözü görmeyecek kadar çok. Bir aydınlık, kör eden. Ve sığınıyorduk güneşin gölgesine. Adlarımız benziyordu, belki ruhlarımız: bir o kadar yabancı ve uzağız. Nerede, nasıl bir adım: belirsiz. Belki de hiç yok? Ve bu sefer… Devamını oku…

Dağların Çobanları… – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Dağların arasından çıkıyor çobanlar, kavalları yerlerde. Sürüleri önlerinde, koşturmacada. Bilirsiniz karlıydı da dağlar, erimezdi yaz-kış… –Çobanım, kavallarımı yerlere vura vura aranıyorum. Ve şimdi betonlar arasında kalmış dağlarım. Kafalarını elektrik demirlerine çarpa çarpa kaçışıyor sürülerim. Ve anlıyorum dünyaya yaşamak için… Devamını oku…

Olması Gerekenden Uzakta – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  İnsan olmanın temel esaslarının göz ardı edildiği hatta hiç ele alınmadığı bir dönemde yaşar hale geliyoruz. Söylediğimiz kelimeler, kullandığımız ifadeler ve ilgi duyduğumuz şeyler başkalaşıyor. Olması gerekenin ne olduğunu bilmeden onun etrafında dolaşıp duruyoruz. Bütün her şey anlam derinliğini… Devamını oku…

Bir Kapı Aralığı: Yaşam ve Ölüm – Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

  Her şey bilincinde güzel: neden yaşadığımız, neden büyüdüğümüz, neden sevinip üzüldüğümüz, neden yaratıldığımız, neden öldüğümüz… Neden öldüğümüz… Hep sakındığımız o kelime: ölüm. Sevinçlerimiz, heyecanlarımız, hüzünlerimiz ile süsleniyor yolculuğumuz. Nereden geldiğimizi unutarak bilmeden bastığımız toprak, nereye gideceğimizi anlamayarak bilmeden bastığımız… Devamını oku…

Kaygı artık ehlîleşmediğinde

  Isabell Lorey’in, (Türkçe çevirisi Otonom Yayıncılık – 2016) Kırılganların Yönetimi adlı kitabının farklı tarafı kendini tahlille sınırlandırmayıp egemenlerin kırılgan kıldığı kişiler-topluluklar için isyancı-kurucu bir geleceğin izini sürmeye çalışması, bunun işaretlerini göstermesidir.

Hamit Bozarslan’ın “Lüks ve Şiddet” Kitabından Değiniler – Halil Toprak

Aşağıdaki ilk paragraf Hamit Bozarslan’ın İslam’a bakışını yansıtmakta olup devamında gelen paragraflar da kitabın ana hatlarını çizen alıntılardır: “İslâm’ı bir korku dinine dönüştürmüş olan ortopraksiden çıkışın tek yolu, İslâm’ın devlet, toplum ve hukuk alanlarından tümüyle çekilmesi, başka dinlere oranla her… Devamını oku…

Tasfiye – 52

  Şiir Huzeyfe Gültekin “Putin’i Karıştırma Şimdi”, 2; Rahaf Balish “Hüzünlüyüm Şam”, 4; Abdurrahman Adıyan “Muhayyer Satranç, Kobanê”, 5; Ahmet Örs “Üçüncü Sürgün”, 6; Bilge Kaan Topçu “7 Kere Çocuk”, 8; Halil Toprak “Konuşmak Zorundayım”, 10; Ferhad Hasanzade “Arzu Taşları”,… Devamını oku…