Hakan Arslanbenzer Kasım Fayrap’ta hayata değen şiirle ilgili çarpıcı sözler söylemiş: “Şiiri yazarsın, zarifane yahut levendane, şiir olur gazel yahut kaside. Görselciler, Hevesçiler, Ücracılar hep zarifanenin, liriğin, hazzın, oyunun, zaman geçirmenin, endişesi içinde insanlar. Şiirden haz duyuyorsam dizime dursun. Şiir… Devamını oku…
Melek Arslanbenzer “yeraltı” diye çok güzel bir şiir yazmış Fayrap kasım sayısında. Bazı mısralar zayıf ama hiç önemi yok. Hayata değen, doğrudan hayata yürüyen, onu ıskalamayan bir şiir. Ayet tefsiri gibi, en iyi müfessir gibi. İşte son iki mısrası: Bırakın melekleri… Devamını oku…
Türkiye’de “Edebiyatçılar Derneği”, “Yazarlar Sendikası“ , “Yazarlar Birliği“ adı altında faaliyet gösteren örgütlerin ne işe yaradığı konusunda tereddüdü, eleştirisi olmayan yoktur herhalde yazarlar ve şairler arasında… Bu örgütler, kendi seçim ve aklanma (ibra) dönemlerinde ufak tefek haberlere konu olarak önde… Devamını oku…
FAYRAP, Sayı: 29, Temmuz, 2010 Popülist edebiyat dergisinde de Kürt sorununa yer yok. İlginçtir, diğerlerini geçtik de popülist olanında bari bir parça yer olsaydı, yangın yerine dönen memleketin bu en büyük meselesine! Fayrap, her zaman iddialı ve özgüveni olan bir… Devamını oku…
“Şiirler ve hikayeler geçen sayıda olduğu gibi yine dosyaya uygun olarak ısmarlanmış.” Bu Fayrapçılar muhabbet adamlar. Tasfiye’nin son sayısı ile ilgili olarak yukardaki cümleyi de içeren bir yazı yazmışlar blog adreslerine. Hikâye ve şiirlerin sayıya uygun ısmarlandığını nereden hareketle söylüyorlar… Devamını oku…
