Kuzuların arasından kurtların kaptığı Ceylan’ın paramparça edilişinin üzerinden bir yıl geçti. Failleri malum ama suçlular hâlâ meçhul. Ceylan’ın hayatını karartanlar soruşturma sürecinde delilleri de kararttılar. Kalpleri taş tutanlar, kirli savaşlarında bir masuma daha kıydılar… bir kardeşin, yerde yatan kardeşini annesi o halde görmesin diye ceketiyle sarması ne demektir? Bir ananın evladının parçalanmış bedeninden kopan parçaları eteklerinde taşıyarak tabuta getirmesi ne dayanılmaz bir acıdır! 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un katillerini koruyanlar, Hakkari’de katledilen 9 canın da mesulleri değiller midir? “Dicle’nin kenarında bir kurt bir kuzuyu yese Allah hesabını Ömer’den sorar” diye bilenlerin hükmettiği günlerde kuzularımız birer, üçer, dokuzar aramızdan çekilip alınırken mesuliyet sahipleri nasıl uyuyabilmektedir? Bu vahşete karşı bürünülen sessizliğin utancı nasıl taşınmaktadır? Ah, vicdan! Bir sen kalmıştın siyasete kurban olmayan… Şimdi Fırat’ı, Dicle’yi kana bulayan kurtlar seni de boğacaklar!
Ceylan, hâlâ gözlerimize bakıyor!
Etiket(ler): ceylan önkol.Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.
Ceylan'ın gözleri taa vicdanlarımızın en uç noktalarına kadar iniyor, bizi yerine getiremediğimiz sorumluluklarımızla başbaşa bırakıyor.
Her es geçilen ölümler gibi Ceylanımızın ölümü de yaralı coğrafyamızın yüreğimize sapladığı kör bir bıçağa dönüşüyür.
Affet bizi Ceylan, Filistin'den Afganistana kadar acılar coğrafyasının çiçeği, afffet…
Sana ancak gözyaşlarımızı armağan olarak gönderebiliyoruz…
Daha dün küreğe aldığı beyinle demlenirken evlat yüreği
Bu gün de inci toplar gibi … toplar ana etteği
Kimseler anlatmaya yeltenmeszin ruh halini
Bu dili anlatmaya yetmez edebiyat
Nede edebiyat dili
Hak,Hukuk,Adalet mi?
O da rabbim katında belli.