Amerika öncülüğündeki emperyalist blok Suriye’ye müdahale planlarını son aşamaya getirdi, emperyalist şefler her an operasyona başlayabileceklerini söylüyorlar.
Emperyalist güçler, Suriye’deki iç savaşı üç yıl boyunca sürekli harladılar, mezhepçilik fitnesini bütün Ortadoğu’ya yaydılar. Ateşe verdikleri Suriye’ye şimdi ölümcül bir müdahalede bulunmak için harekete geçiyorlar.
Biz emperyalist Batının İslam dünyasına müdahalelerini çok iyi biliyoruz.
İşte bugün kan gölünde yitip gitmek üzere olan Irak, bütün çaresizliğiyle öylece yanı başımızda duruyor.
Kimyasal silah yalanlarıyla Irak’a demokrasi ve özgürlük götüren batılılardan geriye kalan korkunç bir miras var: 2 milyona yakın ölü, 5 milyondan fazla mülteci, 1 milyona yakın kayıp, her gün 50-60 kişilik ölüm listesi veren mezhepçilik fitnesi ve baştan ayağa fesada boğulmuş bir ülke!
Bir başka emperyalist müdahaleye uğrayan ülkemiz Afganistan, bütün yoksulluk ve ölümleriyle karşımızda değil mi! Katil Amerika önderliğindeki katil NATO Afganistan’da bombalamadık köy bırakmadı! Bütün Afgan halkının mülteci olarak yaşadığı trajediyi bugün halkımız çok iyi biliyor.
Katil NATO’nun Libya müdahalesi hafızalarımızdaki tazeliğini korumuyor mu? Bugün Libya petrol vanalarının başına küresel petrol şirketleri oturmuş durumda, ülkenin bütün zenginliklerini çalıyor, kendi ülkelerine akıtıyor! Bu koşullarda emperyalist müdahalenin Libya halkının özgürlüğünü umursadığı söyleyebilir miyiz?
Suriye’de üç yıla varan acımasız bir iç savaş var. Suriye halkının özgürleşme talebiyle başlattığı sivil direniş rejim güçlerinin acımasız müdahalesiyle bastırılmak istendi. Suriye halkının sivil direnişini fırsata çevirmek isteyen emperyalist blok, sivil halk direnişini terörize ederek süreci Ortadoğu’ya, Suriye’ye dönük topyekûn bir savaşa çevirmiş, İsrail’in, Amerika’nın ve emperyalist güçlerin güvenlik ve çıkarları için siyasi müzakere imkânlarını kapatan korkunç bir iç savaşı başlatıp körüklemiştir.
Biz dün nasıl Irak işgaline karşı çıktıysak bugün de aynı gerekçelerle Suriye’ye dönük emperyalist müdahaleye karşı çıkıyoruz.
O gün zalim Saddam bahanesine nasıl sığınmadıysak bugün de yerli diktatörler bahanesine sığınmıyoruz.
Açık bir şekilde emperyalist müdahaleyi reddediyoruz. Suriye halkının ve bir bütün halinde Ortadoğu halklarının kendi iradelerini tutsak eden emperyalist operasyonların tam olarak karşısındayız.
Yerli diktatörlüklerden kurtulmanın yolu memleketlerimizi katil Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya, NATO’ya açmak olamaz!
Küresel diktatörlükler halklarımıza özgürlük ve adalet getiremez! Ancak halklarımızın direniş ruhu adalet ve özgürlük penceresini açabilir.
Bugün Türkiye hükümeti de maalesef bu çirkin ve kanlı sürecin doğrudan içindedir.
AKP iktidarı Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da olduğu gibi Suriye müdahalesinde de koşar adım emperyalist koalisyona adını yazdırmıştır.
Üç yıldır Suriye sınırının yolgeçen hanına çevrildiği, sınırın savaşçı ve mühimmat transferi için kullanıldığını bütün dünya biliyor. Eğer bugün yıkılan bir Suriye, ölen yüz binden fazla insan ve milyonlarca mülteci varsa bunun en büyük sorumlularından biri de sürekli olarak savaşı ve müdahaleyi savunan Türkiye hükümetidir.
AKP iktidarının emperyalist blokla birlikte hareket ettiği Irak, Libya ve Afganistan işgallerini, İran ambargolarını, Malatya füze kalkanını, patriotları, NATO üslerini saymıyoruz bile! Artık tahammül edilemez bu işbirlikçi politikalarından dolayı AKP hükümetini açık bir şekilde kınıyoruz! Bölgemizi ateşe veren, küresel kapitalist efendilerine her türlü hizmette kusur etmeyen bu politikaları için iktidar günü geldiğinde halklara hesap verecektir; Allah katındaki hesabı ise çok daha çetin olacaktır.
Mısır’da darbecilere destek verdi diye Suudileri kınayan, batıyı ikiyüzlülükle suçlayan iktidar mensupları iş Suriye’ye müdahaleye gelince soluğu Suud kralının ve emperyalist şefler Obama ve Cameron’un yanında almışlardır! Bu ne ikiyüzlü ve ilkesiz politikadır!
İran gibi bölge ülkelerini ve Lübnan Hizbullah’ı gibi direniş gruplarını şeytanlaştırarak Ortadoğu’yu müdahaleye hazır hale getirenleri, müzakere yerine savaşı ve mezhepçiliği körükleyenleri halklar affetmeyecektir.
Bizler Suriye’ye dönük batılı müdahalenin her zaman karşısında olduk, yine karşısında olmaya devam edeceğiz!
Ortadoğu halkları olarak ellerimizle büyüteceğimiz bir direnişle yerel ve küresel efendilerle hesaplaşacağız!
İşbirlikçi siyasetlerden sonuna kadar hesap soracağımızı herkes duysun ve bilsin!
Küresel 28 Şubatları halklarımıza dayatan efendilerin ve yerli işbirlikçilerinin önünde asla eğilmedik! Onurlu ve dimdik başlarla karşılarında durmaya devam edeceğiz! Bunu böyle bilsinler.
SURİYE’YE EMPERYALİST MÜDAHALEYE HAYIR!
TERÖRİST ÇAKALLAR SURİYE’DEN DEFOLUN!
EMPERYALİSTLER YENİLECEK, DİRENEN HALKLAR KAZANACAK!
TOKAD