Herkesin elini ayağını kesip ıssızlığa terk ettiği bölgede, bir elektrik direğinin dibinde, önüne küçük bir kutuda sıraladığı kâğıt mendilleriyle birlikte sırtını ayaza vermiş, iki büklüm oturan çocuğun –muhakkak on bir yaşında olmalı- yanında devlet yoktu.