küreselleşen soğuğumuz, devlet ve çocuk

tasfiye

Herkesin elini ayağını kesip ıssızlığa terk ettiği bölgede, bir elektrik direğinin dibinde, önüne küçük bir kutuda sıraladığı kâğıt mendilleriyle birlikte sırtını ayaza vermiş, iki büklüm oturan çocuğun –muhakkak on bir yaşında olmalı- yanında devlet yoktu.

On bir yaşındaydı çünkü bizim, onun akranı olan öz hakiki çocuğumuzun, benzer bir mevsimde montu yoksa üşüyecek diye telaşlanan, botu yoksa panikleyen bir yanımız var. O çocuğun suçu bizim çocuğumuz olmaması mıydı?

Gereksizce her yerde biten devletin çocuğun o ıssız üşümesindeki yokluğu, bir bütün halinde İslamcılığımızın gırtlağına dolanmış, muhalifliğimizin dilini koparmış sahteliği olmalıdır.

Oradan ayrılıp başka parkların soğuğuna düşen mültecilerle karşılaşmaksa küresel çaresizliğimizle ikinci ve kesin yıkılışımızın ilanı olarak bile okunabilir.

Yıkılmışız, ayağa kalkmak için el vermeli insanlar.

Etiket(ler): , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir yanıt yazın