Seyyid Kutub’un Amerika notlarında caz hakkında yapmış nolduğu tespitleri hatırladım Yeni Şafak’taki şu haberi okurken: “‘Ramazanda Caz’ etkinliği, ayların sultanı Ramazan’da dünyanın en önemli caz ustalarını İstanbul’da ağırlıyor. Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gören festival, bu akşam son konseri ile izleyici karşısında olacak. Dünyadaki sayılı caz piyanistlerinden biri olan Ahmad Jamal, Topkapı Sarayı I. Avlu’da bir konser verecek. 21.30’da başlayacak konserde sanatçı klasikleşmiş eserlerini seslendirecek. Piyano çalmaya üç yaşında başlayan Jamal, ilk kaydını 1951 yılında yaptı. Birçok önemli caz müzisyenine ilham veren sanatçı, ilk albümü “Ahmad’s Blue”dan son albümü “Quiet Time”a kadar hep ustalık eseri ürünler verdi.” Yeni Şafak’ta çıkmış bu haberin reklamı ise Cumhuriyet’te.
Cumhuriyet reklamdan yararlanmış. Yeni Şafak avucunu yalamış. Bir de bastıra bastıra “Ahmad Jamal” diyenler yok mu, sinir oluyorum. J.M. Coetzee’nin isminin aslının “Kutsi” olduğunu bilmeyebilir, adını büyük bir hayranlık ve fiyakayla telaffuz edebilirsiniz, ve bu tahammül edilebilir bir cehalettir. Bayern Münih’te oynayan İranlı Ali Kerimi’ye “Karimi” deyip duran spiker geldi şimdi aklıma. Bildiğimiz Ahmed Cemal işte dostlar, zorlamayın o kadar. Tabii İttihatçı Ahmed Cemal Paşa’yla ya da Brecht, Musil, Kafka çevirmeni Ahmet Cemal’le de karıştırmamalı.