“Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte üst kimlik, temel çatışma konusu oldu. Buna göre üst kimlik, Batıcı-laik paradigmaya dayanan ulus kimlik mi olmalıydı, yoksa halkın tüm zaaflarıyla birlikte aidiyet duyduğu İslamî kimlik mi? İslamî hassasiyet nedeniyle Türkiye’de altmışa yakın il ve ilçede itirazlar, ayaklanmalar oldu. Şeyh Said Kıyamı’nda on binlerce insan öldürüldü. Batılılaşma hareketine, bildiği İslam’la fıtri olarak karşı çıkan kanaat önderlerinden binlercesi İstiklal Mahkemeleri kararlarıyla idam edildi. Bu baskı, zulüm ve imha neticesinde dindar halk, gerçekten sindirildi ve daha sonra da tepkisini buğzederek göstermeye başladı. Evet, halkın ve cemaatlerin gelenekçi-mezhepçi-batıni anlayışları vardı; ama dindar kesimin önde gelenleri ve büyük ekseriyeti dayatılan ulusal kimlikle uzlaşmıyor, Batılılaşmayı soysuzlaşma olarak görüyor, sosyo-kültürel ve siyasi planda kendilerini İslam’a ait hissediyorlardı.”
Tamamı »
Hamza Türkmen: “Türkiye İslamcılığı sağcı, devletçi ve milliyetçi”
Etiket(ler): Anlayış, Hamza Türkmen, İslamcılık.Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.