Geçtiğimiz sene kabri bulunan İskilipli Atıf Hoca’nın anısına Milli Gazete, sadece okurlarına değil cuma vakti namaza gelenlere de eserini dağıttı. Olağanüstü dönemlerden bugünlere bakınca hakkın batıla üstün gelmesindeki rabbimizin verdiği sözünü hatırlıyoruz.
Frenk Mukallidliği ve Şapka adlı kitabı hepi topu otuz iki sayfa. Şapka Kanunundan bir sene evvel neşredilmiş. İnsan sormadan edemiyor. Çıkarılan kanunlar nasıl geriye doğru işletilir. Aaa pardon olağanüstü koşullar öyle mi. O döneme ait ne söyleseniz karşınıza bu söylem çıkar.
Takriri Sükun İse geçmişteki sesleri bile bastırmaya teşne. Şimdi de biz başkayız. Nevi şahsına münhasırız. Bir türk vardır gerisi hizmetçidir. Durum aynı. Olağanüstü koşullarda yaşamaya devam ediyoruz. Statükocu güçler değişimin önünde. Çünkü onlara göre değişim Türkiye’yi önü görülmez kargaşalıklara sürükler. Ne olmalı? Her şey değiştirilemez, değiştirmesi teklif dahi edilemez formatında kalmalı.
O kanun hala duruyor. İronik olan eserse istenildiği gibi dağıtılabiliyor. Daha ironik olansa şapkayı bugüne kadar kullanan olmaması. Demirel’den başka.