Özgür Yazarlar Birliği olarak İstanbul, Tokat, Sakarya ve Niksar’da seri halinde süren “Neoliberal Dönemde İslamcılık Tartışmaları” yaptık. Bu tartışmalarda Abdurrahman Arslan, Burhan Kavuncu, Ümit Aktaş, Cemal Şakar, Kadrican Mendi, Doğan Özlük, Emre Berber, Bedri Soylu, Şükrü Hüseyinoğlu, Tuba Metin, Hilal Çetin gibi isimler konuştu.
Toplamda 10 program gerçekleştirdik. Özellikle “neoliberal dönem” isimlendirmemiz bence çok önemliydi zira son 33 yılı doğrudan bu isimle tanımlamak ve tartışmaları o zeminde yapmak zorundayız. Bu, küresel bir gerçekliktir ve bu gerçekliğin yerel boyutunu yaşıyoruz.
Son programı Fatih’te Renk Düğün Salonu’nda yaptık. Üniversitede okurken aynı salonda yapılan panel, şehitler gecesi gibi programlara katılırdık. Daha sonra orada gerçekleşen birkaç etkinliğe konuşmacı olarak katıldım. Devran döndü biz de orada program yapmış olduk. Bu da meselenin kişisel boyutu!
Renk Düğün Salonu, büyük bir mekân, doğrudan bu programlar için uygun değil esasen. Ama belediyelerden salon koparamıyoruz. Durum bu. Tüccar belediyecilik hem muhalif programlara kapalı hem de getiriye bakacak projeleri önemsiyor. Tarık Zafer Tunaya, nikâh salonu yapılmak üzere Beyoğlu Belediyesine devredilmiş! Varın gerisini siz düşünün!
Son programın önemli bir başlığı vardı bize göre. Doğrudan pratik mücadeleye ilişkindi. Konuşmacılar da sahada iş yapan çevrelerin temsilcileri olmaları bakımından bence önemli isimlerdi. Görece popüler isimlerin olmadığı ancak İslamcılığın/İslami hareketin geleceğini tartışmaya daha hak sahibi genç kuşaktan konuşmacı olduğu programa katılım bence iyi düzeyde sayılır. Asıl mühim olan ise katılımcıların kabaca yüzde doksanı üniversite öğrencisi ya da üniversite sonrası kuşaktan olmasıydı. Bu, her şeye rağmen umut verici bir durumdur.
Konuşmalardan net bir harita çıkmasını beklemek elbette ki uygun düşmez. Hem alanda, hem salonda bu süreci olgunlaştıracağız. Bir ayağımız, programa gelip yaşadıkları sömürünün acısını büyük bir samimiyetle paylaşan işçi abilerimizin yanında olmalıyken diğer ayağımız entelektüel takviye çabalarını terk etmemek zorunda.
Çalışmalarımızı sürdüreceğiz, eylemden söyleme tutarlı bir hat inşa edeceğiz inşallah.
