Roni Margulies’in yedinci şiir kitabı Apollo Yılları, ocak ayında YKY tarafından yayınlandı. Margulies’in bireysel ve anlatıcı şiirinin bu son halkası, şairin önceki kitaplarıyla çizdiği genel çerçeveyi bütünlüyor. Elsa, Mağrur Olma Padişahım, Saat Farkı dışında, Margulies şiirinin doğal gidişatını oluşturan Her Rind Bilir, Bilirim Niye Yanık Öter Ney, Gün Ortasında ve TK1980’in yanına ekleyebiliriz Apollo Yılları’nı. Roni Margulies şiiri açısından bakıldığında, Apollo Yılları’nda gerek anlatılanlar gerekse biçem bakımından bütünü genişletebilecek yeni açılımlardan söz etmek mümkün görünmüyor.
Sibel Oral’a politik şiirin iyi örneklerinin son olarak İsmet Özel ve Ataol Behramoğlu tarafından yazıldığını, birinin faşist diğerinin Kemalist olmasıyla bu damarın kesildiğini söylemiş Roni Margulies, Taraf’taki söyleşide. Kendi yazdığı bireysel şiirlere bir kılıf uyduruyor elbette. Ne yani, 60’larda yazıldı bitti, demekle oluyor mu? Margulies’in politik şiirle ilgili söylediklerinin elle tutulur bir tarafı yok.
Sosyalist kimliğini ortaya koyan, başka bir dünyayı mümkün kılmak için örgütlü mücadele içerisinde bulunan şairin, şiirinde bu denli bireysel olması, hayatı bölümleyen postmodern kuşatma karşısında hayata bir bütün olarak yaklaşılması savunusuyla bir zıtlık oluşturuyor.
“Öfke ve Sabır”, “Hesap Lütfen” ve “Özgürlük Şarkıları” şiirleri bireyselin toplumsala bağlandığı ve sözünü ettiğimiz çelişkiden münezzeh şiirler. Bu noktada, haber metinlerinden yola çıkarak yazılmış iki Filistin şiirini de anmak gerekiyor. “Zeytin ağacının ömrü normal koşullarda 1000 yılı aşar. Duvar’ın inşası için İsrail devletinin şu ana kadar 8000 zeytin ağacını köklerinden söktüğü tahmin ediliyor.” epigrafıyla başlayan “Zeytin Ağacı” ve “Damdaki Kemancı”.
“Damdaki Kemancı”, İsrail askerlerinin bir kontrol noktasında Filistinliye zorla keman çaldırmasını anlatıyor. Bu şiir, Fransisco Vargas’ın 2005 yapımı El Violin filmindeki bir sahneyi anımsattı. Filmde işgalci güçlerin komutanı, aynı şiirde anlatıldığı gibi, geçiş yapan yaşlı amcaya zorla keman çaldırıyordu: tam Yozlaşma ve Baskı Ortamında Sanat durumu yani.