Sakarya’da başörtüsü eylemleri 300. haftasında
Sakarya’daki başörtüsüne özgürlük eylemleri 300. haftasına girerken, basın açıklamasında her türlü haksızlığın kalkması ve adaletin herkes için tesisi edilmesi mücadelesinin sürdürüleceği mesajı verildi.Sakarya’da 17 Eylül 2005’te başlayan başörtüsüne özgürlük eylemleri 300. haftasına girdi. Sakarya Adalet Girişimi tarafından düzenlenen 300. hafta basın açıklamasına Sakarya Dayanışma ve Kardeşlilik Topluluğu (SADAKAT) üyesi STK’lar ve Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu da destek verdi. SAGİR Başörtüsü Platformu adına Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi’nden Abdüssamed Erkan’ın okuduğu açıklamada “Sakarya Adalet Girişimi olarak başta, başörtüsü yasağı olmak üzere her türlü haksızlığa karşı adalet ve özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz. İslam’ın adalet hedefini gözeterek; dini, mezhebi, ideolojik görüşüne bakmaksızın, her birey ya da toplumsal gurubun hak ve hukukunu kim tarafından ve nereden gelirse gelsin; her türlü zulme ve bozulmaya karşı, toplumu esas alan, duruşumuza devam edeceğiz.” denildi. “Tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesinde 300. hafta – Kendine değil herkese Müslüman”, “Direniş varsa umut da var!” ve “Zulüm 1000 yıl da sürse yılmayız!” yazılı pankartlar açıldı.
Zulüm bitene kadar!
Sakarya Adalet Girişimi’nin geniş bir katılımla gerçekleştirdiği 300. basın açıklamasında Abdüssamed Erken kararlılık mesajı vererek şöyle söyledi: “Tam 300 haftadır Rabb’imizin bize emrettiği, bir ibadeti yerine getiren hanımlarımızın, bacılarımızın örtülerine uzatılan pis ellere karşı bu meydanlarda direnişimizi sürdürüyoruz… Sahte sözlere, çirkin vaatlere aldanmadan, kulak asmadan inanç ve ahlaki hedeflerimiz yolunda, dosdoğru yürümekteyiz. Entrika çarklarını son hızla döndürmeye çalışan karanlık şahıslara, tek yürek olarak burada olduğumuzu hatırlatmaya devam ediyoruz… Geçici dünya hayatına aldanmış gafillerin, gönülleri hep birden çarpan insanlara, hiçbir zaman galip geldiği görülmedi. Biz Müslümanlar olarak her alanda irademizi göstererek, yolların bizlere kapalı olmadığını ispatlıyoruz. Direniyoruz, evet. Sahte anlaşmaların, çirkin iftiraların, yok edilmeye çalışılan aile birliğinin ayakta kalması adına direniyoruz.”