Yazgülü Aldoğan pek üstten. Bacak bacak üstüne. Stüdyodakiler sanki bir böcek. Konu hemen başörtüsü, çekmeler filan. Bakış açısı sıfır. Konukların bıyık altından gülmeleri. Sığ ergümanlar. Kürt sorunu açlık sorunudur retoriği. Kendinden kesinkes emin. İş adamları neden Kuzey Irak’ta vızır vızır iş ürettiklerini, Hakkari’de üretmedikleri sogulamasına Oğuz Haksever orda petrol var ama demesi gülerek, kemalist ablayı kesmiyor.
Muhsin Kızılkaya güzel. Rahat. Kasıntısız. Ergümanları sağlam temellere dayalı. Ciddiyet, iddialı. Kürt sorunu kimlik sorunudur karşılığı Aldoğan’a. Tıp Fakültesi basbaya Kürtçe okunabilir tabi, söylemi, ne var bunda.
Ntv soruyor programı gerçekten güzel bir program. En azından sessiz, patırtı yok, konuşuyoruz denir ya artık, evet tamda konuşuyorlar. Oğuz Haksever’in soru sorarkenki horultusu, konuklar üzerindeki hakimiyeti pekiştiren etkisi olmasa her şey demokratik diyeceğiz. Ya da işini iyi yapıyor. Önemli bir konu tartışıldığı havası boğazından çıkan seslerle iyi iyi işleniyor.
Metehan Demir’in ise açılımı desteklemenin AKP’yi desteklemek anlamına gelmeyeceği söylemi Hürriyet Gazetesi’nde nedense makes bulmuyor. Gerçi Ertuğrul Özkök bile ayrılmaktan filan bahsedebilmişti. Demokratik açılımda iyi şeyler oluyor vurgusunu yapmanın önemli olduğunu söyleyen Muhsin Kızılkaya’ya katıldığını söyledi. Hatta bütünüyle katıldığını.
Aldoğan aslında doğuyu konuşmamız gerektiğini söylüyor. Ona göre aç olan Kürtlerin anadilde eğitimi öncelemeyeceğini söylemesi gerçekten gülünçtü. Bu ülkede laikçilerin bu konuda kesinkes konuşmaması gerektiğini gösterdi. Hiçbir konuda hatta. Muhsin Kızılkaya ise Kürt sorunu bir kimlik sorunudur demesi Aldoğan’ı ters köşe etti. Ona göre yoksul kesimin zaten kimlik talebi olmaz. Üniversitede okuyan, yazan insanların ancak kültürel talepleri olur. Bu yüzden ilerici fikirler hep buralardan çıkar dedi.
Eklediği bir başka tespit ise önemli. Biliyorsunuz Batman’da mayın patlaması sonucu yaşamını yitiren kardeşler Kürt davasına yaşamlarını veren insanlar ve Pkk’e bu insanları öldürdü. Ordu ise kendi askerlerin öldürüp öldürüp sinema keyfi yapıyor. Bu konunun ilginç olduğunu söyleyen Muhsin Kızılkaya ordunun orduyu vurduğunu, örgütünde örgütü vurduğunu söyleyerek aslında bu durumun vahim bir noktaya geldiğini ve bunun korkunç olduğunu söyledi. İlginç gelen karşılıklı konuşmalar bunlardı. Kürt sorununda birileri sürekli ters köşe oluyor ama, savaşı sürdürenler kan akıtmaya devam ediyor.
Son olarak Aldoğan hakkında Ekşi Sözlük’te söylenen bir entryle bitirelim: ‘Balçiçek Pamir familyasındandır. Bu isimle hiçbir zaman ciddiye alınan bir yazar olamayacaktır. Zaten ismini aşacak bir zekası da yoktur.’