Merkez değil öncü!

“Merkeze yerleşmek” çocukluğumdan beridir duyduğum bir söz. Mesela kim yerleşir merkeze ya da merkezde kim olur? Partiler. Efendim sağın merkezinde DYP mi var, ANAP mı var? Merkez sol parti SHP mi yoksa DSP mi olacak falan gibi…

Edebiyat dergilerinin merkeze yerleşmesi de böyle bir şey midir? Mesele aslında şu: Merkeze yerleşince ne olacak? Merkezde olmak ne anlama geliyor?

Siyasette “merkez”in doğrudan iktidar vurgusuyla alakalı olduğu açık. İktidarın tutucu, muhafazakâr karakterini yansıtan bir vurgu merkez.

Belki “merkezler”den bahsedilse “merkez” kavramına bu kadar itiraz gereksiz olabilirdi ancak sadece “merkez” olunca durum değişiyor.

“Merkez”de olduğu iddia edilen dergilerde eserleri yayımlananlar ne diyor bu işe, bir de ona bakmalı. “Merkez”de olmaktan hoşnutlar mı acaba? Kendilerini neyin “merkez”e oturttuğu hususunda yeterli malumat sahibi mi bu kalem ehli? Ya da kim onlar adına “merkezilik” iddialarını dillendiriyor? Bu iddialar hakkında herhangi bir şey söyleyecekler mi?

Bir de şunu soralım bari: “Merkez”de olunca ANAP ya da DYP mi olunuyor, nedir yani “merkez”de olmak? Ne olunca “merkez”de olunuyor; neyin ya da nelerin karşılığında?

“Merkez” yerine “öncülük”ten bahsedilse daha hayırlı bir iş yapılmış olmaz mı?

“Öncü” rolünün “ne”liği mevzuunda düşünmekte fayda var.

 

 

Etiket(ler): , , , , , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir yanıt yazın