hanımlara özel haller / kitap bir

ne berbat bir dünya burası!? diyesi geliyor insanın hayıflanası.. konuşmaya korkuyorum; seminerler.. konferanslar.. kravatlı üst tabakadan adamlar.. büyük salonlar.. kokteyller..

biri çıkar ortaya bir zırr.. atar alayı şaha kalkar.. ilanlar basılır, afişler asılır.. tüm camia kasılır!?

her günü özel bir isim, sıfatla anıp her konuyu bir başlığa yamayıp.. işte güzel oldu tamda böyle bir şey demek istediğim.. adımı büyük harflerle yazın görmek istediğim!?

ahh erkekler! diye başlasam feministliğimden girer modernliğimden çıkar gene erkekler.. kalabalık üzerime yağar, sonra ayağım kayar.. heyy ağır ol ihtiyar kalabalık! bana bir Ömer (r.a) lazım: ” Vallahi kadın doğru söylüyor… ”

İslamda kadın, sokakta, evde, pazarda, yolda, sağda solda,

mümin kadın, izzetli, asil, şerefli,

fedakar kadın, sessiz, itaatkar, ezik, sakin,

kadın da kadın!?

hayır beyim bakın yine başladınız! ben hiç öyle değilim bildiğiniz gibi modern kadın, aker kadın, ala kadın, ayakları üstünde duran kadın! o kadın bu kadın..

yalın bir kadın, inanmış bir kadın, inanmış bir müslüman kadın sadece!?

söze erkeklerin başladığı yerde islam kadınlara iniyor sadece.. yukardan aşağıya doğru gevelediğim.. ne uzmanım, ne alleme, ne büyük bir akedemisyen, ne de dini bir oterite.. bildiğim bir şeyler var içimi yakan hepsi bu!?

çocuklarını yere çarpan zalim babalar var.. hanımlarının suratına yemek tabağını fırlatan.. evde huzursuzluk yaratan.. ilgisiz, alakasız, şahsiyetsiz, gurursuz kocalar var.. kim bunun farkına varacak!? yorgun kadınlar var, çaresiz, yıpranmış.. kim icabına bakacakak!?

yazıyorum, karalıyorum geçin bu paçavraları değil mi?

Sahi akşam “Zamanın Kadını Olmak” adlı bir konferans var.. orda olacağım!?

tuba kaplan