Halkın katili miyim?

Birkaç gün önce ayakkabımı -en iyimser ifadeyle- kaybettim. Arkadaşlara üç senedir kaldığım İlim Yayma yurdunda kaç tane terlik kaybettiğimi anlatmıştım yarım saat evvel. Yeni gelenlere yurtta böyle şeylerin normal olduğunu söylemeye çalışıyordum güya. Özhan beni anons ettiriyordu, aşağı indim, ayakkabı dolaplarına baktım, yok. Temizlik görevlilerine sordum, bilmiyorlar. Tekrar tekrar başka dolapları ve girişi kontrol ettim, acaba başka birisi mi giydi diyerek insanların ayaklarına baktım ama yok, gitmişti. Başka ayakkabım olmadığı için bir süre oda arkadaşım Furkan’ın ayakkabılarıyla idare ettim ve ayakkabıları bulurum ümidiyle yeni bir ayakkabı alma işini erteledim. Nihayet bugün bir ayakkabı satın aldım. Tek ayakkabıyla idare edeceğim için uzun süre giyebilmemin gerektiğini düşünerek ve önceden pahalı olan bir modeli indirimle alma fırsatı bulduğuma alışveriş psikolojisinin yarattığı yanılsamayla bir an için -ki önemli olan o andı- inanarak, Türkiye insanı için lüks sayılacak bir ayakkabı aldım, 90 liraya. Mağazadan çıkıp yurda doğru yürürken ayakkabının yerden tok sesler çıkarmasıyla her adımda içimdeki bir şeyi çiğner gibi hissettim kendimi, aklıma Hakan Arslanbenzer’in “Halkın Ölümü” şiirinin ilk bölümü takıldı ve kendimi gerçekten katil gibi duyumsadım bir an için. Bunu başardığı için hayatı tam içinden kavrayan bir şiir, katilleri enseleyen bir şiir bu. Şiir bu.

Ayakların çıplak bastığında anlayacaksın
Betonumuzun ne kadar sağlam olduğunu
Hem ayakların kadar çıplak olduğunu
Müşahhas somut ve ‘concret’ olduğunu
Hangi dilden anlarsan o dilde sağlam olduğunu
Hem de soğuduğunu soğuduğunu soğuduğunu
Her gün biraz daha soğuduğunu
Anlayacaksın anladın mı
Çıplak tutmayacaksın ayağını
Reziller gibi işkence edilenler
Gibi çingeneler gibi sapıklar
Deliler gibi fakir halk
Gibi soğuk nasırlı
Çıplak tutmayacaksın ayağını

Ayağın önce kalın sert bir çoraba girecek
Sonra daha kalın daha sert bir ayakkabıya girecek
İplerini çeke çeke uzatıp büzeceksin boynunu taptaze siyah ayakkabının
Sonra güvenle basacaksın betonumuza ve asfaltımıza
Kusanların kustuğuna beyin parçalarına surat parçalarına tırnaklara ve saçlara aldırmadan
Daha sert daha güvenle basacaksın bastın mı
Onlarca yüzlerce binlerce onbinlerce çift sert
Seninkiler gibi güvenli taban daha olacak
Yere sizinki gibi basmayanlardan koruyacaksınız bastığınız yeri
Betonumuzu ve asfaltımızı
Onların toprağını hatta onlara karşı
Anlaştık mı anlaştıysak
Artık çıkarabilirsin ayakkabını
Başka tarz ayakkabı giyip
Başka tarz basmak için
Çimene asfalta ve hatta toprağa
Ama mutlaka
Ayakların çıplak basmadığı için
Artık hiçbir şey anlamayacaksın
Çıplak ayakların anladıkları arasından

(…)

Etiket(ler): , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir cevap yazın