Geride bırakılan her gün maziye eklenir. İnsanın geçmişe özlemi bitecek gibi değildir.
Ay Vakti geçmişin satır aralarında hoş bir seda bırakacak, geleceğin yeni sayfalarında ismi iştiyakla okunacak zenginlikte bir sayı ile yeniden okuyucuyla buluştu. Şubat-Mart itibariyle 125. sayısına ulaşan Ay Vakti; bu sayı da deneme, şiir, öykü, günlük, söyleşi, araştırma, inceleme, kitap, sinema ve mektup olarak farklı yazın türlerinde eserleriyle, alanında yetkin ve yeni isimleri bir arada barındırıyor.Dünya üzerinde değişen/değiştirilmesi için çaba sarf edilen dengelere dikkat çekerek söze başlayan Ay Vakti, Şiraze’den “Saklı Mektuplar”da, İstanbul’dan hareketle çıktığı öze dönüş yolculuğuna; ‘tam olamaz insan, noksanlarıyla yaşar’ diyerek okuyucuyu da davet ediyor. Her eseri beğeniyle takip edilen Necmettin EVCİ “Numaradan Yaşamak” diyerek okuru daha somut bir sorgulamaya ve farkında olmaya teşvik ediyor. Nurettin DURMAN “Şubat”, Berrin SÖNMEZ “Gönül”, Reşit Güngör KALKAN “Cinayeti Gördüm”, Musa ÖZER “Sait Yakut’a Mektup”, Faik ÖCAL “Nûn Vakti Konuşmalar”, Ömer KEMİKSİZ “Ölüm” diyerek bu sayıya katkıda bulunan kıymetli isimlerden.
“Yüreği Gerilmiş Delinin İpinin Çekilmesini Anlatır” isimli şiiriyle M. Ragıp KARCI, “Kar Sesi” ile Mustafa ÖZÇELİK, “Bir Acılıya Önerimdir” ile Alaaddin SOYKAN kendi el yazısıyla okuyucusuna etkileyici bir şiir sunuyor. “Kızılderili Zamanları” ile Mehmet BAŞ, “Kızıldeniz” ile Yavuz ERTÜRK ve “Ateş Böcekleri” ile Mustafa KÜÇÜKTEPE 125. sayıda okuyucuyla buluşan diğer şairler.
“Öyle şeyler vardır ki, insan tek başına üstlenmek zorunda kalır; hiç kimse yardım edemez.” diyen Naz Ferniba, “Cezada Elif İştiyakı” diyerek Ayşemin’in gizemli yolculuğuna okuyucuyla birlikte devam ediyor. Fatih KÜLAHÇI’nın “Dolorosa” isimli öyküsü, konusu ve anlatım tekniğiyle bu sayıda dikkat çeken eserlerden. Muhammet ERDEVİR “Soba Çözümü Teorisi”, ve etkileyici üslubuyla Ay Vakti ailesine katılmış Mustafa BECİT “Sesler” isimli öyküsüyle, sessizliğin derininden yükselen seslere dikkat çekiyor.
“Göl Yerinde Elbet Sular Bulunur” diyor Şeref AKBABA. Erzurum’u ve Erzurum’un eşsiz güzelliğini anlatırken satırlara yansıttığı üstü örtülü sorular ve tatbik edilmesi gereken tavsiyelerle okuyucuya yeni kapılar aralaması, idrak edebilme kabiliyetini harekete geçirmesi için yol gösteriyor.
Ada DALGALIDERE’nin, edebiyatımızın nadide isimlerinden Prof. Dr. Orhan Okay ile sıcak bir sohbet havasında gerçekleştirdiği “Prof. Dr.Orhan OKAY Hoca ile Söyleşi” okuyucunun ilgisini diri tutacak cinsten.
Özbekistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Ali Şîr Nevaî Devlet Edebiyat Müzesi Araştırmacısı Şefaat HASANOVA, “Mevlâna Hâce Kadı Rizai’nin “Kuş Dili” Destanı” isimli araştırmasıyla ilgilisine, tasavvuf ve Kuş Dili Destanı üzerine dolu dolu bir makale sunuyor.
“Şiirde Musiki, Musikide Münir Nurettin Selçuk” ile Onur AKBAŞ, üstat Münir Nurettin’in hayatı, müziği ve eserlerine dair bilinenleri pekiştirecek, bilinmeyenleri merakla öğretecek bir inceleme ile musikişinasları okumaya davet ediyor.
“Açıklamalı bir dîvân şiiri sözlüğü olmasının yanında millî köklerinden kopmak istemeyen, geçmişine duyarlı her ferdin başucunda durması gereken bir kitap olarak okuyucusunu bekliyor.” diyerek, Eski Türk Edebiyatı’nda Mazmunlar ve İzahı’nı edebiyatseverlere aktaran Uğur MANTU, “Yedi Asırlık Medeniyet Hazinesinin Sandığını Açan Anahtar”da, Ahmet Talât Onay’ın derin bilgi birikimi ve emekleriyle on yıllık bir zaman zarfında vücut bulmuş bu kıymetli eseri inceliyor.
Boşluklar doluyor, dengeler değişiyor. Değişimin sürükleyici gücüne ayak uydururken çizgisinde sabit kalmayı başarabilmiş Ay Vakti, yürüyüşüne sabırla devam ediyor.
Mehlika Toyga, yazdı.