Günümüz dergilerinde yazılar yazılıyor. Çokça. Kitap yazıları bol bol. Hatta işte her ay Hece, Yedi İklim, Sözcükler veya Kitap-lık gibi dergilerin o kadar yazıyı bulup bir araya getirişine şaşırmamak elde değil. Bundan gayet memnunum. Severek de okuyorum. Ama genel toplama baktığımız zaman, 1- bir başıboşluk, yani herkesin kendi havasında olduğu, kendi çalıp kendi oynadığı gibi bir durum, 2- halihazırdaki, yani genel geçer dediğimiz, artık genel kabul görmüş fikirlerin kol gezdiği, 3- kişiliksiz, siyasetsiz ve suya sabuna dokunmayan yazıların yazıldığını görüyoruz. Müthiş bir kalıpçılık hakim. Hani modernizm edebiyatta kalıpları kırmak için atılmadık takla bırakmamıştı ya. Şimdilerde ise modernizmin o şok etkisi yavaş yavaş kalktığından herhalde aynı kalıp içinde, hiçbir sancı duyulmadan, aynı biçim ve üslupla yazılar yazılıyor. Müthiş bir seri üretim var. İşe yararlık, ne biçimde ne de fikirde aranıyor. Bu rahatlık çok rahatsız edici. Yani ki herkesin kendi havasında çalıp oynaması, bununla birlikte aslında hepsinin de aynı genel geçer fikirlerle, yakın kalıplarla aynı şeyi yapması ve söylemesi, rahatsız edici olduğu kadar kafa karıştırıcı.
Bu Rahatlık Çok Rahatsız Edici | Ömer Yalçınova
Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.