“Bugün dünyada 1,2 milyar insan günde 1 doların altında bir parayla geçiniyor. Her dört çocuktan birisi açlık sınırında bulunuyor. 1960’ta dünya nüfusunun en zengin yüzde 20’sinin geliri en fakir yüzde 20’sinin gelirinin 30 katıyken, bu fark 1995’te 82 kata, 1997’de 225 kata çıkmış bulunuyor. Şu an itibariyle en zengin 225 kişinin geliri, dünya nüfusunun yüzde 47’sinin, yani 2,5 milyar insanın gelirine eşit.
Doğu’dan Orta Doğu’ya ve Afrika’ya Müslümanlar bu ezilen dünyanın tam ortasında bulunuyor. Sadece ekonomik olarak değil, karşı karşıya kaldıkları siyasi ve kültürel yaptırımlarla da dışlanmışlığı hissediyorlar.”
Geçen gün Ali Bayramoğlu köşesinde yukarıdaki değerlendirmeyi yapmış. Dünyadaki sosyal adaletsizlikten bahsetmiş. 1 Mayısta alanlara çıkışımızı çekinceyle karşılayan kardeşlerimize diyoruz ki, siz de başka günlerde çıkın. Biz ayrıca her asgari ücret açıklanmasının ertesinde de alanlara çıkıyoruz ve “asgari ücret köleliktir” diye haykırıyoruz. Dostlar o zaman da ses vermiyorlar.
Bu mesele insanın en önemli meselelerindendir ve bu alanda ses veremezsek insanlar için nasıl adaletin, insanca yaşanabilir bir dünyanın umudu olacağız?