Bir Çizgi ve Muhtasar Tefsiri

İki “düşman” gazeteden, Cumhuriyet ve Zaman‘da farklı tarihlerde yayımlanmış iki dost “metin”. Biraz postmodern oldu, çizgiyi de metin kabul etmek, ama olsun bir mahzuru yok sanırım. Metinler hakkında kısa bilgi: Çizgilerin adı “Bulut Bebek”, çizen Nuray Çiftçi. Yayım tarihi 16 Ağustos 2011 Cumhuriyet .  Yazının daha doğrusu tefsirin sahibi Leyla İpekçi. Yayım tarihi  13 Ağustos 2011 Zaman. Tefsir çizgiden önce yapılmış.

Önce çizgi:

Şimdi de muhtasar tefsiri:

“Şimdi Somali’deki aç insanların ölüme terk edilmişliğini izliyoruz. Kadınlar ve çocuklar. Babalar yok. Sadece kadın ve çocuk. Pasif olanlar. Savaşmayanlar. Masum olanlar. Onların içli müzikler eşliğinde dev ekranları her gece kaplayan görüntüsü giderek bir mazlumiyet teşhirciliğine bürünmeye başladı. Bir teşhir tahakkümü bu.

Bu dünyanın mazlumları, her gece ekrandan bize ulaştıkları gibi, sanki ilelebet mazlum kalmaya mahkumlar. Bize şunu ima ediyor bu görüntülerin tekrarı: Şükredin, siz böyle değilsiniz. Bizlerin iyi ve refah içinde kalabilmemiz için onların sefalet içinde yüzmesi giderek bilinçaltımızda bir denklem oluşturmaya başlıyor baktıkça o görüntülere.

Yardım ederek, infak ederek, evet, insan kalmanın yollarını açıyoruz. Bu elbette çok gerekli. Ama tek bir tuşa basarak yardımsever olabildiğimiz ve bununla yetinmek durumunda kaldığımız bir dünyada, kendimizden insan kalma adına başka bir eylem beklemez hale geliyoruz. Tek bir tuşla zalim olmanın vaadi bu aynı zamanda.”

Etiket(ler): , , , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir Çizgi ve Muhtasar Tefsiri için 2 cevap

  1. Ahmet Örs diyorki:

    İNFAK, yardım, destek.. gibi yardımsever kavramlar ezen-ezilen çelişkisi görülmeden, siyasal bir direniş hattını oluşturmaya çalışmadan çok bir şey ifade etmeyecektir maalesef. somaliler yine aç, ülkemizde fındık işçileri yine yoksul, kapitalistler yine sömürgen…

  2. Ayhan Karaçam diyorki:

    “Bir tuşa basarak yardımsever olabildiğimiz ve bununla yetinmek durumunda kaldığımız bir dünyada, kendimizden insan kalma adına başka bir eylem beklemez hale geliyoruz.”
    Ala!.. Filhakika öyle! Çok kısa ama önemli bir yazı olmuş. Tebrikler!.. Maalesef yoksula uzanan el yeşermeden kuruyor. Tüketimin nesnesi haline geliveriyoruz.. SMS at vicdanını rahatlat!.. Durum hiçte öyle değil!.. ÖLEN HER ÇOCUK, BİZ DAHA FAZLA TÜKETTİĞİMİZ İÇİN ÖLÜYOR. VE BİZ DAHA AZINI TÜKETTĞİMİZDE İSE HAYATTA KALACAKLAR…

Ahmet Örs için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et