İşçiler, Solcular, İslamcılar – Cihan Aktaş

I- Dün 1 Mayıs’tı; işçi veya emekçi bayram edebildi mi bakalım… Hak mücadelesinin coşkusunu şiar ve söylemlerle yaşayanlar daha ziyade teorisyenler midir yoksa… Jacques Ranciere ne söylerse söylesin, kısıtlı boş zamanını dinlenmeye ayırmaya zorlayan yorgunluğu yüzünden sendikal etkinlik yapmaya fırsatı… Devamını oku…

Bursa’dan şair Cevat Akkanat abi ile internette sohbet ediyorduk., “Bugün bir Tasfiye yazarı ile karşılaştım.” deyince çok şaşırdım, “Kimmiş?”” diye sordum. “Otobüste karşılaştık, karşı apartmanda oturuyormuş, 30. sayıda şiiri varmışi Selim Akdemir” deyince bir mutlu oldum, sormayın. Hatları ve kalpleri… Devamını oku…

Putları Reddet İdealleri Koru / Tasfiye’nin 28. Sayısı Çıktı!

Tasfiye’nin bu sayısında sosyal adalet temalı öyküler öne çıkıyor. Mustafa Başpınar’ın “Ürperti ve Umut”, Mustafa Kıyak’ın “Büyük Yazarlar, Küçük Dünyalar Azalan Umutlar, Biten Ömürler Unutulan İnsanlıklar” ile Ahmet Örs’ün “Kömürü Olmayan Şu Rüzgârlı Bahçe” adlı hikâyeleri yoksulluk ve çaresizliğin fotoğraflarını… Devamını oku…

2010 ŞİİR BİLANÇOSU YA DA TASFİYE’NİN GÜNÜMÜZ ŞİİRİNDEKİ YERİ HAKKINDADIR

Yılın ilk ayları… Yıllıklar daha piyasaya çıkmadan kavgası meydanlara daha şimdiden düştü. Bu yazımı da yıllıklar piyasaya çıkmadan yazmak istedim ki yazdıklarım bir yer kapma kavgası anlamına gelmesin. Dergimizin 28. sayısına ulaştık bir şekilde. Tüm maddi ve manevi engelleri aşarak bir çığ… Devamını oku…

Sabit Kemal Bayıldıran, Varlık Dergisi Kasım Sayısında Tasfiye’yi Yazdı

Tokat’ta da Tasfiye dergisi direniyor 26 sayıdır. Derginin benim için ilginç yönü resmi ideolojiye tavır koyması. İslami duyarlılıklı herkesin resmi ideolojiyle arasında bir mesafe mutlaka olmuştur. Ama ‘milliyetçilikle’ aralarında bir mesafe olduğu her durumda söylenemez. Tasfiye milliyetçilikle arasına mesafe koyarken,… Devamını oku…

Müsamaha değil; başörtüsüne şartsız sınırsız özgürlük!

29 İmzalı Ortak Bildiri: Müsamaha değil, başörtüsüne şartsız, sınırsız özgürlük! Başörtüsü toplumumuzda yüzyıllarca kadınlarımızın geleneksel kıyafetinin ve İslam’a mensubiyetin ayrılmaz bir parçası olarak görülmüş ve taşınmıştır. Birinci dünya savaşının işgal günlerinde halkın gayretini ateşleyen; ismet-i harimimize, başörtüsüne uzanan zorba eller… Devamını oku…