19 Ocak 2007 tarihinde bu ülke “Oysa biz yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardık’ diyen bir aydınını kaybetti. Onun kalleşçe arkadan kurşunlanan bedeni kaldırım üzerinde yatarken biz çok utandık. Hrant Dink, göstere göstere gelen ölümünü Agos gazetesinde adeta ilan etmişti…. Devamını oku…
Üniversitede edebiyat eğitimi öncelikle maaş, iş kaygısına kurban gider, sonra resmi ideolojinin baskısına. Şimdilerde fazlasıyla moda olan 12 Eylül mazlumiyetlerini sömüren referandum evetçilerinin fazlasıyla dillendirdiği bir sürecin mağdurlarından bir bölüğü de dolaylı da olsa biz sayılırız aslında. Öyle ya akademik,… Devamını oku…
Ivan Illıch, okulun kendini koruyacak kadar bir ulus-devletin ya da bir şirketin sahip olduğu güce sahip olmadığını bu anlamda okulların buyruğundan kurtulmanın daha kolay ve kansız olacağını savunmaktadır. Okulda başlayacak bir özgürleşme hareketi geleceğin devrimci stratejisinin habercisi olabilecektir ona göre.
KESİN KAYIT İÇİN İSTENEN BELGELER* (GOP Üniversitesi) 1.Mezun olunan liseden alınan diplomanın aslı.Başarı belgesi mezuniyet belgesi yerine kabul edilmez.(DİPLOMA FOTOKOPİSİ veya NOTER TASDİKLİ SURET KABUL EDİLMEMEKTEDİR.) 2.Nüfus cüzdanının dosya kağıdının bir yüzüne,arkalı önlü çekilmiş fotokopisi.(Noter veya muhtarlık onayı gerekmemektedir.) 3.12… Devamını oku…
Kim büyüyor, kim küçülüyor? Ali Bulaç birkaç ay önce Zaman‘da, malı yığan ilk 500 kişilik müstekbirler skalası büyürken halk yoksullaşıyor günden güne, diye yazmıştı. Hem neo-liberal ekonomi politikaları, hem militarist zorbalık halkı gözü dönmüşcesine öldürüyor. Silvanlı Hacı Abi orucunu intiharla açıyor,… Devamını oku…
Saatçi Musa (Musa Çağıl) yakın tarihin dökümünü Asım Öz’ün hazırladığı kitaba konuşarak çıkarmış. Bu da ilginç bir yöntem doğrusu. Küçükken köyümüzdeki yaşlı amcaları konuşturur, daha sonra da onların yakın tarihe ilişkin anlattıklarını teybe kaydetmediğime pişman olurdum. Doğrusu böyle bir geleneğin… Devamını oku…
Tokat merkezli ama İstanbul’da yayımlanan istikrarlı bir edebiyat dergisi, Tasfiye. Edebiyat eleştirilerinde sıklıkla “direniş edebiyatı”na vurguda bulunuyor yazarlar. Derginin 25. sayısındaki metinlerde direnişin ve toplumsal belleğin “ağaç” metaforu üzerinden belirmesi dikkatimi çekti. Ahmet Örs “Cellat Darağacına Dönüşürken” başlıklı hikâyesinde, idam… Devamını oku…
Referandum süreci ilginç tavırlara sebebiyet veriyor. “Evet” tercihinin demokrasi için şart olduğunu ileri sürenler ilginç bir anti-demokratik sürecin içerisine girdiler. Liberallerden eski ülkücülere, solculardan muhafazakârlara, kapitalistlerden devrimci müslümanlara kadar uzanan geniş yelpaze iktidar partisinin ve onun yanında yer alan medyanın… Devamını oku…
Notos 23, Ağustos-Eylül 2010. Notos dergisinin 23.sayısındaki yazı ve öykü denemelerini okuyup dergiyi bir kenara koyduğunuzda, derginin bir bölümünün renkli olduğu ve 1.hamura basıldığı hatırda kalıyor sadece. Renkli reklamlar, renkli haberler ve yayınevi yöneticilerinin konuşturulduğu e-kitap soruşturması derginin hatırı sayılır bir bölümünü kaplıyor…. Devamını oku…
Yaşadığı her şeyi ancak yazarsa anlamlandırabilen birisiyim ben. Düşünürseniz, yaşadığımız gerçekliğin büyük kısmı dilin dışında kalıyor. Duygularımızın, sezilerimizin, en gizli arzularımızın kaynaştığı, daha derinde bir gerçeklik var. Dil o gerçekliğe pusular kurmaktır, kendini ele versin diye. Yazmak en temelinde böyle… Devamını oku…
