Mavi Marmara “Dokuz On Bir”imiz Olabilir mi?

Meksika körfezini petrole-kana- bulayan, yüzyılın çevre felaketi denilen petrol sızıntısı ne yapılırsa yapılsın şimdilik durdurulamayacak gibi görünüyor. Obama’nın bütün çabalarına, küfürlerine, tehditlerine, bunun sorumlularının en ağır cezalarla cezalandırılacağı salvolarına rağmen ağustosa kadar sızıntının durudurulamayacağı öngörüleri yapılıyor. Obama felaket için dokuz on bir benzetmesi yaptı. Biz biliriz bundan sonra ne geleceğini. Petrol belki 9/11’de durur. Bunuda kendileri çözsün ne anlama gelebileceği hakkında.
Amerika’nın petrol için kana buladığı şu 9/11 efsanesi, herkes için artık durumun vehametini ortaya koyan bir ergümana dönüştü. İsrail’inde Holokost mağduriyetinin ona sağladığı politik hoşgörü dünyadaki pervasızlığına kılıftır. Her şey budur. Mavi Marmara olayında gördük ne kadar ucuz yalanlara başvurduklarını gözümüzün içine bakaraktan. Ve önce İsrail vahşetini kınayan sonra antisemitizm uyarıları yapan entel’ijansiyamızdan.
Doğrusu Ahmet Davutoğlu’nun 9/11’e tevessül etmesi Amerika’yı empati yapmaya davetti. Ama bu ayrıca Amerika’nın yaptıklarınıda meşrulaştırmaz mı? Ameriaka’nın kendi acıları üzerinden yüce gönüllülük beklemek olmaz mı? 9/11’in yalan olduğu, işgallere zemin yaratmak olduğu kendi ağızlarından dökülmedi mi? Hatta İngiltere Tony Blair’i Irak Soruşturma Komisyonu önünde ifade vermeye zorladı sembolikte olsa.
Şimdi ise petrol kıyılarını vuruyor Amerika’nın. Sanki öldürdükleri insanların vicdanlarında yarattığı kararmayı anlatırcasına. Kan onlara petrol olarak dönüyor. Ne yaparla yapsınlar önleyemiyorlar bu kararmayı denizdeki.
Bir yazar kara Obama için uçan retorik demişti. Seçim yarışındaki retorikleriyle dünyada sempati toplamay başarmıştı, en aznından bir umut oldu. Ancak uyanık olanlar bunun bir deri değiştirme olduğunuda biliyorlardı. Çünkü Amerikan rüyasının neyi gerektiğini bilirler. Gazze vahşetinde ise ilk sınavını veriyor olacaktı zaten barış ödülüne uygun olarak . Batının barış algısına ve sarsılmaz dengelerine uygun olarak.
Oysaki Mavi Marmara karada bir yarılmaya neden oldu. İnsanlar vicdanın dipten de olsa gelen sesini duydu. Sokaklar Allahu Ekber nidalarıyla dalgalandı. Dengeler sarsıldı.
Temiz bir sayfa açıldı doldurulmak için vicdanın tarihinde. Artık ne yaparsa yapsınlar halkların yürüyüşünüde durduramayacaklar. Tüm tehditlere rağmen.

Etiket(ler): , , , .Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Bir yanıt yazın